Betül Aşık, yazdı: Bodrum’un Gizemli Yerleri

Uzun zaman sonra hem de çok uzun zaman sonra kocaman bir MERHABA! Evet, Bodrum’un sır dolu gizemli yerleri… Bodrum sadece deniz, kum ve güneşten ibaret değil elbet. Birçok uygarlığa, tarihi..

Betül Aşık, yazdı: Bodrum’un Gizemli Yerleri
Yayınlanma: Güncelleme:

Uzun zaman sonra hem de çok uzun zaman sonra kocaman bir MERHABA!

Evet, Bodrum’un sır dolu gizemli yerleri… Bodrum sadece deniz, kum ve güneşten ibaret değil elbet. Birçok uygarlığa, tarihi şahsiyete ev sahipliği yapmış kadim şehri keşfetmek de biz Bodrum âşıklarının görevi haline geldi.

Geçtiğimiz günlerde BodrumXL ekibi ile yeri marinanın az ilerisinde olan, aslında hiç ama hiç saklı bir yerde olmayan öte yandan da keşfedilmeyi bekler bir hali olan Kaptan-ı Derya Kızılhisarlı Mustafa Paşanın türbesini ziyaret ettik. Bu ilginç yapıda her hangi bir inşa kitabesine rastlayamadık. Bu da akla bir çok soru işareti getiriyor. Acaba burada gerçekten Kızılhisarlı Mustafa Paşa mı yoksa başka biri mi var? Peki hemen yanı başında yatan kim? Oğlu Cafer Paşa olduğunu biliyoruz kaynaklardan okuduğumuz kadarıyla.

Ayrıca türbe yapı itibariyle çok enteresan. Bodrum Kalesinin hemen ilerisinde de Kızıl Hisarlı Mustafa Paşa cami var. Yapı olarak türbesine çok benziyor.

Kızılhisarlı Mustafa Paşa, Mora’nın Eğriboz Adası’nın Kızılhisar Kasabası ahalisindendir. 1689 ile 1718 tarihleri arasında oğulları ile beraber Bodrum’a gelerek bir tersane inşa ettirdiğini biliyoruz.

Tersane inşasından sonra Bodrum oldukça gelişmeye başlamıştır. Yani bugünlerin temeli sanırım o günlerde atılmış.

Türbeye dönersek, dediğim gibi çok ilginç bir yapı, süslemesi olmayan hatta türbe yakınına geçecek bir kapısı da olmayan bir yapı. Türbenin başlığının yarısı kopmuş yere düşmüş. Sadece o değil, türbe yapısının etrafı 18 YY. kalma mezarlarla dolu ve onların taşları da oldukça zarar görmüş.
Benim yetkililerden isteyeceğim şey -ki bu sadece benim değil tüm Bodrum halkının isteyeceği bir şeydir.- Tarihe ışık tutmuş hele de buraya bir tersane yapmış bir paşanın ve çevresindekilerin makamlarının bu kadar atıl kalmış olması kabul edilecek bir şey değil.

Bir sanat tarihçi ve bir arkeolog, bir spatula, badana fırçası ve bir kova kireçle bu sorun çözülür.
Sanat tarihçi mezar taşlarını okuyup orada kimlerin olduğunu yazar, arkeolog kalıntıları inceler ve bir envanter çıkartır. Spatulayla yapının dökülen ve açılan boyaları kazınır, kireçle de basit ve Bodrum’a yakışacak bir badana yapılmış olur. Ve sokağa da o kabri işaret eden bir tabela konması hiç fena olmaz.

Onlar bize çok şeyler bırakmış tersane, okul, cami, hamam ve daha bilmediğimiz kim bilir neler… Bizlerin de bu önemli şahsiyetleri onurlandırmamız gerek diye düşünüyorum yanılıyor muyum? Halikarnas Mozolesi de içler acısı halde. Onu da bir dahaki yazımda paylaşmak isterim.

Yukarıda bahsettiğim yapı ile ilgili bilgisi olan lütfen yorumlara yazarsa sevinirim.

 

İLK YORUMU SİZ YAZIN

Hoş Geldiniz

Üye değilmisiniz? Kayıt Ol!

Hemen Hesabını Oluştur

Zaten bir hesabın mı var? Giriş Yap!

Şifrenizi mi Unuttunuz

Kullanıcı adınızı yada e-posta adresinizi aşağıya girdikten sonra mail adresinize yeni şifreniz gönderilecektir.

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.